EN AR UY
“Türkiye, Doğu Türkistan Meselesinde Taraf Olmalıdır”

Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği ve Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, Doğu Türkistan meselesindeki gelişmeleri ve gözlemlerini gazetemize anlattı.

“DOĞU TÜRKİSTAN KONUSUNDA HÜKÜMETİN YAPABİLECEĞİ ÇOK ŞEY VAR”

Zalim Çin, Uygur Türklerine yönelik asimilasyon faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Başta Türkiye olmak üzere birçok İslam ülkesinin Çin’le geliştirmiş olduğu iyi ticaret ilişkileri, Doğu Türkistan’da yapılan zulme sessiz kalınmasına sebep oluyor.

Komünist Çin yönetimi, Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı yürütmüş olduğu asimilasyon faaliyetlerinden vazgeçmiyor. Çin’in eğitim merkezi olarak adlandırdığı toplama kamplarında çok sayıda Uygur Türkü ağır işkencelere maruz kalıyor. Doğu Türkistan’da toplama kamplarının azalmadığını, aksine daha da arttığını belirten Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, atılabilecek somut adımlara dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“HÜKÜMETİN YAPABİLECEĞİ ÇOK ŞEY VAR”

Başta Türkiye olmak üzere birçok İslam ülkesinin Doğu Türkistan’daki zulme sessiz kaldığını belirten Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, “İslam ülkeleri yeterli bir şekilde ses çıkarmayınca Çin daha rahat hareket ediyor. Dubai’de, Azerbaycan’da birçok Ortadoğu ülkesinde Uygur Türkleri ve Çinli muhalifler, Çin İstihbaratı tarafından takip edilip içeri alınıyor. Azerbaycan’da, Çin’e ait bir istihbarat merkezinin olduğu söyleniyor.  Suudi Arabistan’da ve Dubai’de birçok Uygur Türkü geçmiş zamanda Çin’e iade edildi. Türkiye’de hükümetin yapabileceği çok şey var. Türkiye’de, Doğu Türkistan’da olanları çok duyurduk, sıkıntıya gireriz anlayışı var. Türkiye’de hükümet şu an Çin ile siyasi bağları koparamaz. Fakat bizim de Türkiye ile bağlarımız güçlü durumda. Bundan dolayı Türkiye’nin Doğu Türkistan meselesinde taraf olma hakkı var. Türkiye, Doğu Türkistan meselesini sürekli olarak gündeminde tutabilir” diye konuştu.

“DOĞU TÜRKİSTAN’DA OLANLARI KONUŞTUKÇA ÇİN RAHATSIZ OLUYOR”

n Türkiye’de hükümetin ve sivil toplum kuruluşlarının yapabileceği çok şey olduğunu belirten Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, “Sivil toplum kuruluşları, gazeteciler ve aydınlar çok konuşmalı bu konuda. Bu konu konuşuldukça Çin hükümeti rahatsız oluyor ve Çin, İslam dünyasını kaybetmek istemiyor. Bakın Çin’in ticari alanda İslam ülkeleriyle olan ilişkisi büyük bir öneme sahiptir. Çin’in İslam ülkeleriyle iyi ticaret ilişkileri yürütmesi, Doğu Türkistan’da daha rahat davranmasına sebep oluyor. En iyi ilişkileri kiminle? Müslüman ülkelerle. Türkiye çok kritik bir noktada diyebilirim. Toplum olarak Doğu Türkistan meselesini ne kadar çok konuşursak, Çin o kadar rahatsız olur” dedi.

“İÇKİ VE DOMUZ ETİ DAYATMASI HALEN DEVAM EDİYOR”

Doğu Türkistan’da camilerin zalim Çin yönetimi tarafından yıkıldığını, kalan camilerin ise amacı dışında kullanıldığını ifade eden Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, “30 bine yakın camimiz vardı. Yabancı araştırma şirketlerinin yaptığı son araştırmalara göre Doğu Türkistan’da 20 bine yakın caminin yıkıldığı tespit edildi. Kalan camiler ise amacı dışında kullanılıyor. Eğer Çin hükümeti, Doğu Türkistan’da bir caminin estetik yapısını, mimarisini beğeniyorsa eğlence merkezi olarak kullanıyor. Fakat dışarıdan bir delege gelirse hemen camiye çeviriyorlar. Dini bir baskı söz konusu, insanlar evlerde dâhi ibadet edemiyor. İçki ve domuz eti dayatması halen devam ediyor” şeklinde konuştu.

“KAMPLAR AZALMIYOR AKSİNE YENİLERİ YAPILIYOR”

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, Uygur Türklerinin yaşadığı işkence ve zorluklara dikkat çekerek, “Kamplar azalmıyor, aksine yenileri yapılıyor. Dünyada genel olarak bazı caydırıcı siyasi adımlar atılmış olsa bile Çin sadece rahatsız olmakla yetiniyor. Doğu Türkistan’daki icraatlarında bir gerileme olmuyor. Kamplar daha hızlı büyüyor. İçeride ve dışarıda dini baskılar devam ediyor. Zaten Doğu Türkistan’da milletin yurtdışına çıkma yasağı var, milletin elinden pasaportunu alıyorlar. Akraba ziyareti dâhil seyahat izni yok. Bunun haricinde iki üç senedir devam eden her eve bir Çinli yerleştirme uygulaması daha da çoğalmış vaziyette. Tik Tok’ta da buna rastlayabilirsiniz. Çinlilerin kendisi bizzat sosyal medyada paylaşıyor. Orada Doğu Türkistanlı hanım kardeşlerimize yapılan hakaretler ve ahlaksız davranışlar sergileniyor. Çok rahat bir şekilde 10-15 erkek Çinli gelip Doğu Türkistanlı aileleri rahatsız edip evlerine girebiliyor. Yabancı insanlar evlere yerleşmiş durumda” dedi.

“TOPLAMA KAMPLARINDAKİ İŞKENCELERDEN DELİREN BİNLERCE İNSAN VAR”

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, konuşmasının devamında, “Toplama kamplarındaki esir Doğu Türkistanlılar her gün her saat Çin hükümeti tarafından izleniyor. Amaçları beyin yıkamak, korkutmaktır. Oradan çıktıktan sonra deliren binlerce insan var. Bazılarına zehirli bir iğne vurup öldürüyorlar. Birçoğu orada teslim olmuş oluyor zaten.  Zorla domuz eti yediriyorlar, içki içiriyorlar. Kısacası bir mahkûm ‘Tamam ben ıslah oldum, artık Müslüman değilim’ derse o kamptan çıkabiliyor. Doğu Türkistan’da insanca bir yaşam mümkün değil. Fabrikalarda insanları köle gibi çalıştırmaya devam ediyorlar. Bazı büyük firmalar yaptırımlar uyguladı Çin’e ama yeterli değil. Kırsal alanda da “haşar” denen bir kölelik sistemi var.  Köyünden insanları alıp tarlalarda çeşitli işlerde çalıştırmak üzere para vermeden kullanıyorlar. Hem çalıştırıyorlar hem de baskı kuruyorlar” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: Milli Gazete

Analiz