16. Dünya Doğu Türkistanlılar Kardeşlik Buluşması ve 7. Doğu Türkistan Milli Birlik Şurası Deklarasyonu
16. Dünya Doğu Türkistan Kardeşlik Buluşması ve 7. Doğu Türkistan Milli Birlik Şurası, İstanbul'da 4-7 Ekim tarihleri arasında, 31 ülkeden 200'ü aşkın davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Doğu Türkistan diasporasının elitleri, kanaat önderleri ve teşkilat temsilcilerinin katılımının yanı sıra 50'den fazla siyasetçi, milletvekili, diplomat, devlet adamı, akademisyen, gençlik liderleri ve sivil toplum temsilcisi iştirak etti.
16. Dünya Doğu Türkistan Kardeşlik Buluşması ve 7. Doğu Türkistan Milli Birlik Şurası, "10 Yıllık Xi Jinping Dönemi - Soykırım, Sonuçlar ve Etkiler" ana temasıyla gerçekleştirildi. İşgal altındaki Doğu Türkistan'da 75 yıldır devam eden asimilasyon ve sömürge politikaları ve günümüzde de devam eden soykırım politikaları hakkında Doğu Türkistan davasının liderleri, teşkilat başkanları, akademisyenler, siyasetçiler ve insan hakları savunucuları detaylı ve kapsamlı analizler gerçekleştirdi. Bu şurada altı ana konu ele alındı ve konular şunlardır:
-
Soykırımın Ulusal Etkisi – Nitelikleri, Sonuçları ve Etkileri
-
Asya’da Yayılmacı Çin Tehlikesi
-
Çin’in Yükselen Gücü ve Doğu Türkistan Soykırımının Küresel Yansımaları
-
Çin’in Arap-İslam Dünyasındaki Artan Nüfuzu ve Doğu Türkistan Meselesi
-
Soykırımın Durdurulması ve İşgalin Sonlandırılması yollari
-
Doğu Türkistan’ın Bağımsızlığı ve Prensipleri
Toplantıda Çin'in 75 senelik işgali ve sömürge politikaları, özelliklede son 10 yılda uyguladığı toplama kampı politikası, zorunlu çalıştırma, doğum kontrolü, serbest seyahatin kısıtlanması, Doğu Türkistan'ın dünyadan tecrit edilmesi, milyonlarca insanın hapse atılması, İslam'ın bastırılması, milli eğitim ve anadilin yasaklanması, kültürün Çinleştirilmesi ve diğer tüm sistematik soykırım politikaları hakkında detaylı görüşmeler yapıldı. Bununla paralel olarak, Asya bölgesindeki yayılmacı politikalar, işgal siyasetleri, kurt diplomasisi, borç tuzağı diplomasisi, "Yol ve Kuşak İnisiyatifi", Hindistan ile olan sınır çatışmaları, Myanmar'daki iç savaşın körüklenmesi, Orta Asya ülkelerinin siyasi bağımsızlığının zayıflatılması ve diğer bölgesel ve uluslararası düzeydeki kurumların işgaline yönelik politika ve planların güçlenmesinin, bölge ve dünya genelinde birçok ülke ve halk için doğrudan tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Toplantıda ayrıca Doğu Türkistan'da devam eden soykırımın Çin'in yukarıda bahsi geçen yayılmacı stratejisinin siyasi ve ekonomik garantisi olduğu, Doğu Türkistan halkının mevcut kaderinin can, mal ve özgürlükleriyle doğrudan ilgili olduğu da dile getirildi. Bağımsızlığını kazanmış ülkelerin temsilcileri, ülkelerinin bağımsızlık yolundaki deneyimlerini paylaşarak sömürgeciliğe ve işgale karşı mücadelenin uzun ve meşakkatli olduğunu, ancak kararlılık, sürekli çaba, siyasi akıl ve anlayışla bağımsızlığın mutlaka gerçekleşeceğini belirtti ve Doğu Türkistan halkını bu bağımsızlık yolunda milli birliğe, dayanışmaya ve ortak harekete çağırdı.
Ayrıca, Doğu Türkistan'ın bağımsızlığı, Doğu Türkistan halkının özgürlüğü ve Doğu Türkistan'daki soykırımın durdurulması mücadelesinin meşru bir mücadele olduğu, Doğu Türkistan halkının bağımsızlık iradesinden vazgeçmeyeceği ve uluslararası toplumun Doğu Türkistan halkının iradesine ve tercihine saygı duyarak, tarihi gerçeklere ve uluslararası hukuka dayanarak, bağımsızlıklarını adil bir şekilde desteklemenin uluslararası toplum için hem önemli hem de sorumluluk olduğu vurgulandı.
Toplantı sırasında çeşitli ülke ve bölgelerden gelen heyetlerle halk diplomasisi, Doğu Türkistan davasında din âlimlerinin rolü, gençler arasındaki iş birliği, milli kimlik krizi, zorla çalıştırma ve insan hakları gibi konularda çalıştaylar ve kapalı toplantılar gerçekleştirildi. Bu toplantılarda, Doğu Türkistan davasının gelecekteki aşamalarına ilişkin pratik kararlar alındı.
Toplantıda görüşülen ve karara bağlanan ana konular şunlardır:
-
Doğu Türkistan'ın bağımsızlığı, Doğu Türkistan davasının temel ilkesi olup, bağımsızlık mücadelesi Doğu Türkistan halkının meşru hakkı olduğu ve Bu mücadeleyi korumanın ve desteklemenin önemli olduğu.
-
Doğu Türkistan'daki soykırımın sona erdirilmesi ve Doğu Türkistan halkının gerçek özgürlüğünün ve milli varlığının sağlanmasını garanti altına alabilmenin tek yolunun bağımsızlık olduğu.
-
Uluslararası toplumun, uluslararası hukukun, insan hakları örgütlerinin, Birleşmiş Milletlerin, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, Türk Devletleri Teşkilatı'nın ve Avrupa Birliği'nin Doğu Türkistan'da ve dünyanın diğer bölgelerinde devam eden soykırım ve insan hakları ihlallerini durdurma konusunda üzerine düşen sorumlulukları tam olarak yerine getirememesi ve çifte standart uygulamaları.
-
Doğu Türkistan'daki soykırımın farklı boyutlarının olduğu, zorla çalıştırmanın günümüzde soykırımın en güçlü araçlarından biri olduğu ve çeşitli ülkelerde zorla çalıştırma ürünlerinin listelenmesi ve yasaklanması yönündeki çabaların önemi.
-
"Yol ve Kuşak İnisiyatifi" ve tedarik zincirinin, Çin'in uluslararası hegemonyasının temel kaynaklarından biri olduğu.
-
Çin'in Orta Doğu ve Afrika ülkelerindeki ekonomik ve ticari temelli yayılmacı politikaları, buna karşı Doğu Türkistan davası için bu bölgelerde hareket etme fırsat ve olanaklarının olduğu.
-
İslam dünyasının, Çin ile yakın ilişkisi dolayısıyla Doğu Türkistan davasına yeterince destek vermemesi ve bu durumun değiştirilip Doğu Türkistan davası için uygun bir durum yaratılması.
-
Doğu Türkistan'a komşu olan ülkelerin jeostratejik önemi ve özellikle Hindistan'ın Doğu Türkistan davasındaki önemli rolü.
-
Hindistan, Malezya, Endonezya, Balkan ülkeleri ve Cezayir gibi geçmişte sömürgeleştirilen ülke ve bölgelerin bağımsızlık mücadelesi deneyimlerinin, Doğu Türkistan halkının bağımsızlık mücadelesine umut vermekte olduğu.
-
Doğu Türkistan davasında profesyonelleşmenin ve teşkilat kadrosundaki gençleşmenin önemi ve Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği ve üye kuruluşların bu konudaki başarıları.
-
Doğu Türkistan için yeni stratejiler ve uluslararası işbirliği platformlarının oluşturulması, Doğu Türkistan'ın yumuşak gücünün kültür, din, akademik araştırmalar ve toplumsal hareketler aracılığıyla dünyaya tanıtılması.
-
Soykırımı durdurmak için medyanın, uluslararası hukukun, örgütlerin, kitle hareketlerinin, boykot çağrılarının ve diğer çeşitli yolların etkin kullanımı.
16. Dünya Doğu Türkistan Kardeşlik Buluşması ve 7. Doğu Türkistan Milli Birlik Şurası'nın organizatörleri ve katılımcıları olarak, tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları, Doğu Türkistan'daki soykırımın durdurulması için acilen harekete geçmeye çağırıyoruz. Doğu Türkistan halkının mücadele ve çabalarının her zaman haklı olduğunu vurguluyoruz. Doğu Türkistan davasında öncü rol oynayan kişi ve kuruluşların, uluslararası toplum tarafından tanınması ve desteklenmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu çerçevede, Filistin, Lübnan ve Ortadoğu'nun diğer ülkelerinde süregelen insan hakları trajedilerine bir an önce son verilmesi, savaşın yayılmasının önlenmesi ve uluslararası adalet ile insan hakları mekanizmalarında aktif rol oynanması çağrısında bulunuyoruz.
Son olarak, dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerimize şükranlarımızı sunar, bundan sonraki davalarımızda daima sizlerle birlikte yürüme umudumuzu ve kararlılığımızı ifade etmek isteriz. Hepinize teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Hidayet Oğuzhan
Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı
Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı