24
Kasım Ürümçi Yangınına İlişkin Basın Açıklaması
Aziz milletimiz, sayın STK
temsilcilerimiz ve değerli basın mensupları;
24 Kasım akşam saatlerinde Doğu
Türkistan’ın başkenti Ürümçi şehrinde Uygurların yoğunlukta olduğu bir mahallede
yangın vahşeti yaşanmıştır. Meydana gelen bu yangın esnasında Çin yönetimi
tarafından Kovid bahanesiyle kapıların ve yangın merdivenlerin kaynatılarak kapatılmış
olması, bina sakinlerinin anında haber vermelerine rağmen yangın arabaları için
özel yolların dahi kapatılmış olması ve geçişlerine zamanında müsaade etmemelerinden
dolayı aralarında çocuklar ve kadınlar bulunan 30 küsür Doğu Türkistanlı
yanarak ve bazıları kendilerini 25 katlı binadan atarak hayatını kaybetmiştir. Biz
bu acı haberi dünya ile paylaşmak ve bu vahşetin tek sorumlusu olan işgalci
Çin’in bu zalimane faşist uygulamasını kınamak, lanetlemek ve halkımızın
yaşadığı vahşet ve hala maruz kaldığı soykırımı durdurmak amacıyla tüm
milletimiz, STK temsilcilerimiz ile burada bulunuyoruz.
Çin Ağustos 2022 tarihinden bugüne
kadar Doğu Türkistan’ın farklı şehirlerinde “sıfır kovid” adı altında
insani olmayan uygulamalar ile halkı evlerine kapatıp, gıda ve sağlık ulaşımını
aksatarak binlerce insanın açlık ya da hastalıktan dolayı hayatını kaybetmesine
neden olmuştur. Çin bu kısa süreçte “karantina kampları” adı altında
daha fazla toplama kampı inşa ederek, 2016 yılından bugüne kadar devam
ettirdiği toplama kamplarının sayısını daha arttırarak, soykırım politikalarını
daha da güçlendirmektedir. 24 Kasım Perşembe günü akşam Ürümçi’de yaşanan bu
vahim olay, Çin’in Doğu Türkistan halkının can güvenliğini hiçe sayarak
uyguladığı “sözde karantina”, aslında “insanları eve kapatarak
öldürme” olayıdır ve bu Çin’in Doğu Türkistan’da uygulamakta olduğu
vahşetin ve soykırım uygulamasının sonuçlarından biridir.
Aldığımız bilgilere göre Urumçi Yangınıda 5 aile çocukları ile birlikte yanarak hayatını kaybetmiştir. Yangın esnasında Çin makamlarının yangın arabaları, polisler, sağlık çalışanlarına “müdahale etmeme” talimatı doğrultusunda hiçbir devlet yetkilileri müdahale etmemiş, çevrede yaşamakta olan komşuları dahi kapıların kapalı olması nedeni ile sadece izlemeye mahkûm bırakılmıştır. Bu vahşet sonrası devam eden zulme Ürümçi halkı Çin’in kapatma politikalarına rağmen sokaklarda eylem yapmış, sosyal medyalarda tepkilerini göstermiş, kendi hayatlarını tehlikeye atma pahasına bile olsa hak arama mücadelesi vermektedir. Çin Doğu Türkistan halkının haklı ve barışçıl eylemlerini zorla bastırmış, sosyal medya paylaşımı yapanları tutuklamış ve halka açık açık tehdit mesajları göndermiştir.
73 yıldır Çin esareti altındaki Doğu
Türkistan farklı üslup ve boyutlarda katliam ve soykırıma maruz kalmış, insan
hakları ihlalleri insaniyet tarihinin en uç noktasına çıkmıştır. İşgal
gününden bu yana İşgalci Çin asil toprak sahipleri olan Uygur ve diğer Türk
toplulukları doğrudan öldürme, yargısız infaz, müebbet hapis gibi yollarla
soykırıma tabi tutmaktadır. Her çeşit fiziki işkenceler, iç organları çalma,
tecavüz, hakaret, ırkçılık, hukuksuz tutuklama, dini inanç hürriyetlerinden
mahrum bırakma, mal varlıklarına el koyma, alimler kanaat önderleri ve
aydınların öldürülmesi, zorla kürtaj ve kısırlaştırma, cami ve kutsal
mekânların tahrip edilmesi, Doğu Türkistanlıların Çin’deki fabrikalarda köle
işçi olarak zorla çalıştırılması, aileleri parçalama, çocuk kampları,
ebeveynleri kendi çocuklarını eğitme ve dil kültürlerini tanıtma haklarından
mahrum bırakma, ebeveynleri öldürülen yahut kamplara kapatılan çocukları
Çinlilere zorla evlat olarak verme gibi
zulümleri uygulamaktadır. İşgalci Çin Doğu Türkistan’da uygulamakta olduğu tüm
bu vahşi cinayetleri işleyerek evrensel insan hakları beyannamesindeki tüm
maddelerini ihlal etmektedir. Hatta daha fazlası Çin tam anlamıyla Soykırım
suçu işlemektedir.
Doğu Türkistan halkı olarak,
Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği olarak her türlü
meşru yollarla, tüm imkanlarımızı sarf ederek, Doğu Türkistan halkının
özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadelemizde devam edeceğimizi tekrar söylemek
istiyorum.
Çin 73 senelik işgalde devam insan
hakları ihlalleri ve son 6 senedir soykırım suçu işlerken, köle işçilik ve
zorla çalıştırma ürünlerini ihraç ederken, ve daha ileriye giderek uluslararası
barış, insan hakları, evrensel değerleri koruması, güçlendirmesi ve ezilen
halkları kurtarması gereken Uluslararası kuruluşlar, insan hakları örgütleri ve
tüm ülkeler Çin’in çirkin yöntemleri ile işlevsizleştirilirken, bugün dünyanın,
sözde insan hakları savunucularının, sosyal ve siyasi hareketlerin sessiz
kalması, Doğu Türkistan sorununa çözüm bulmakta aciz gelmesi ve Doğu Türkistan
halkını kendine ölüme terk etmesi günümüzün en acı gerçeklerinden biridir.
8 Milyon insan suçsuz olarak toplama
kamplarına kapatılırken, 500 binden fazla çocuk kampında tutsakken, namuslar
çiğnenirken ve hayatlar kaybolurken Biz Doğu Türkistan halkı dünyanın ve
özellikle Türk-İslam aleminin vicdanına sesleniyoruz. Türkiye Cumhuriyet başta
olmak üzere tüm ülkeleri günümüze kadar yapılan tüm desteklere şükranımızı
sunmakla beraber kemiğe dayanan bu zulmün durdurulması için daha çok mesafenin
aşılması gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Doğu Türkistan halkı olarak, Uluslararası
Doğu Türkistan STK’lar Birliği, buraya toplanan tüm STK’ların temsilcileri,
kanaat önderleri, aktivistler ve bizi desteklemek için gelen tüm kardeşlerimiz
ile beraber Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Tüm Türk –
İslam Dünyasını, BM, AB ve diğer Uluslararası kurumları ve devletleri Doğu
Türkistan’da soykırımın durdurulması için daha verimli adımları atmaya, Çin’e
yaptırım uygulamaya, Çin ürünlerini boykot etmeye, soykırımı kınamaya ve karşı
direnmeye, sesimize ses olmaya ve Doğu Türkistan soykırımını durmak için acil,
verimli ve pratik adımlar atmaya çağırıyoruz. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’ni
bölgede devam eden vahşeti durdurmak, her gün daha korkunç şekilde hayatını
kaybetmekte olan suçsuz insanlar, masum çocuklar ve kadınların haklarını koruma
ve hayatını kurtarmak için acil müdahale etmeye, diplomatik, siyasi, ekonomi ve
diğer türlü üsluplar ile Çin’e baskı uygulamaya, Doğu Türkistan halkının
hürlüğü için verimli inisiyatifleri geliştirmeye çağırıyoruz.
Tüm basın mensuplarına, tüm halkımıza
ve STK temsilcilerine ve organizatör ekibine verdiğiniz destekten dolayı
saygılarımı sunuyorum.
Saygılarım
ile:
Hidayet
Oğuzhan
Uluslararası
Doğu Türkistan STK’lar Birliği
26
Kasım, Çin Konsolosluğu Önü