EN AR UY
IGMG’den, AP’de Uygur Türkleri için çağrı: ‘Zulüm ve soykırım için dünyanın vicdanına sesleniyoruz’

IGMG’den, AP’de Uygur Türkleri için çağrı: ‘Zulüm ve soykırım için dünyanın vicdanına sesleniyoruz’

Kasım 10, 2022 11:29


‘BU ZULME KARŞI ÇIKIYORUZ’
Bu çığlığın dünyayı sarmış olmasına rağmen etkili çalışmaların dünya kamuoyuna yansımadığına da dikkat çeken Ergün, Uygur Müslümanlarının yaşadığı zulmün, insanları adalet ve insan hakları konusunda çok büyük bir sınavla karşı karşıya getirdiğine dikkat çekti. IGMG Genel Başkanı, “Doğu Türkistan’da yıkılan camilere, medreselere, Çin’in uyguladığı sistematik asimilasyonlara ve dini kimliğini ortadan kaldırmasına göz yumulmaması gerektiğine dikkat çekti. Ergün, “IGMG teşkilatları olarak Uygurlara uygulanan bu soykırıma, insan haklarına saygılı her kurumun, her ferdin yapması gerektiği gibi karşı çıkıyoruz karşı çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

ALMANYA’NIN ÇİN’İ ZİYARETİ ELEŞTİRİLDİ
Dünya Uygur Kurultayı (WUC) Başkanı Dolkun İsa, Çin’in uyguladığı yasa dışı uygulamalarının son Birleşmiş Milletler (BM) raporuna da yansıdığına dikkat çekti. Avrupa Parlamentosu’nun Çin’in yaptıklarını insan hakları ihlali olarak kabul ettiğini hatırlatan İsa, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’u Çin ziyaretini de eleştirdi. Almanya Başbakanı’nın Çin’e ziyarete gitmesinin AB’deki normlara da aykırı bir ziyaret olduğunu aktardı. Dolkun İsa, Fransa İngiltere, Belçika gibi ülkelerin parlamentolarının soykırım konusunda karar aldıklarını da belirterek, “Bizim yaptığımız politikalar ortak düşünceler üzerine inşa edilmeli. Zorunlu kamplarda üretilen ürünlerin ihraç edilmemesi noktasında karar alınmasını desteklemeliyiz. Öğretim görevlilerinin akademisyenlerin hazırladığı raporlar önem arz etmektedir. Uygur soykırımı sonlandırmak için Uygur Kongresi’ne yapılan destek bu noktada çok önemlidir. Değişime ihtiyacımız var. Birlikte bu sorunun çözümü için cevaplar bulabileceğimize inanıyorum” diye konuştu.

MİRİAM LEXMANN: YENİ BİR YASA HAZIRLANIYOR
Forumda konuşan Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Miriam Lexmann, Avrupa Parlamentosu’nun Çin rejimini ekonomik işbirliği ile değiştirebileceğimiz düşüncesine kapıldığını ancak bunun böyle olmadığını gördüğünü söyledi. Avrupa Parlamentosu’nun Doğu Türkistan’dan gelen ürünlerin AB’ye girmesini yasaklayan bir kanun tasarısı hazırladığını aktaran Lexmann, bu kanunu dört gözle beklediklerini ifade etti.

AP MİLLETVEKİLİ GLUCKSMAN: SİZİN MÜCADELENİZ BİZİM MÜCADELEMİZ
Avrupa Parlamentosu milletvekili Raphael Glucksman da Doğu Türkistan’da üretilen ürünlerin ihracının yasaklanmasını istedi. Glucksman, “Çin Komünist hükümetin partner olmadığını kabul etmek zorundayız. Onlarla ticaret yapabiliriz ama partner değiliz. Onlar bizim rakibimiz. Bizim prensiplerimizi ihlal ettiklerinde bunu söylememiz gerekiyor korkmadan çekinmeden” diye konuştu. Doğu Türkistan’da insanların susturulduğunu, öldürüldüğünü söyleyen AP milletvekili şu ifadeleri kullandı: “Bu baskıları, Uygurlara uygulanan soykırımı planlayan ve uygulayan ve birlikte özgürlüğünüze kavuşacağınız günü birlikte kutlayacağımıza ben candan inanıyorum. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemiz olduğunu bilmenizi istiyorum.”

‘EGEMENLİĞİMİZİ TEKRAR GERİ İSTİYORUZ’
Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği (IUETO) Başkanı Hidayet Oğuzhan da foruma videolu bir mesaj gönderdi. Oğuzhan, Doğu Türkistan’daki haykırışlara ses olması, oradaki halkın yaşadıklarını dünya kamuoyuna taşıması konusunda Uluslararası Uygur Forumu’nun çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekti. “Egemenliğimizi tekrar geri istiyoruz” diyen Oğuzhan, İnsan hakları ve adaleti savunan BM üyelerinin destekleri ile Doğu Türkistan’ın egemenliğine yeniden kavuşacaklarını umduğunu söyledi. Avrupa Parlamentosu milletvekili İsmail Ertuğ da Çin Halk Cumhuriyeti’nin, 1950’lerden itibaren Doğu Türkistan’da Han Çinlilerinin oranını yüzde 40’ın üzerine çıkarmak için bir yerleşim politikası uyguladığını ancak, Uygurların hâlâ çoğunluğu oluşturduğunu söyledi. 2014 yılından bu yana, Çin hükümetinin Sincan’da daha sıkı gözetim ve sosyal kontrol mekanizması kurduğuna da dikkat çeken İsmail Ertuğ, 2015 yılında çıkarılan terörle mücadele yasasının dinî baskılar için kullanıldığını, yeniden eğitim kamplarının kurularak kitlesel tutuklamaların uluslararası kamuoyunun dikkatini çektiğini bildirdi.


Basında Biz