

Mahmut Abbas'ın Yanıltıcı Açıklamalına İlişkin Basın Açıklaması
24 Haziran, Filistin Alimler Birliği, Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği, Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliğini ziyaret etti ve ortak basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Mahmut Abbas’ın Çin'in Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Türk Müslümanlara uyguladığı soykırımı ve işgal politikalarını destekleyen, Doğu Türkistan meselesinin, insan hakları meselesi değil Çin’in terörizme karşı mücadele meselesi olduğunu ifade eden açıklamasına karşı ortak duruş sergilendi.
Sevgili başın mensupları ve saygı değer katılımcılar:
Bugün biz burada Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın 13-16 Haziran Çin ziyareti sırasında, Çin'in Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Türk Müslümanlara uyguladığı soykırımı ve işgal politikalarını destekleyen, Doğu Türkistan meselesinin, insan hakları meselesi değil Çin’in terörizme karşı mücadele meselesi olduğunu ifade eden açıklamasına karşı duruş sergilemek için Filistin Alimler Birliği, Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği, Mabain kuruluşu ve diğer saygı değer misafirlerimiz ile bulunmaktayız.
Abbas’ın Çin ile ortak açıklamasında “Sözde ‘Xinjiang’ Doğu Türkistan ile ilgili meselelerin insan hakları meseleleri olmadığını, ancak şiddet içerikli terörizme karşı, radikalleşmeden uzaklaştırma ve ayrılıkçılıkla mücadele meselesi olduğunu ve Sözde ‘Xinjiang’la’ ilgili meseleler bahanesiyle Çin’in içişlerine müdahale edilmesine şiddetle karşı çıkacağını” ifade eden beyanlar Doğu Türkistan halkını derinden üzmüştür. Biz Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği olarak bu gerçek dışı açıklamayı reddediyor ve kınıyoruz.
Doğu Türkistan halkı Filistin Yönetiminden bir özür beklerken 22 Haziran Filistin Ankara Büyükelçiliği resmi hesabında Mahmut Abbas’ın Çin Ziyareti esnasında Doğu Türkistan’la ilgili söylediği iddia edilen sözleri yalanlayan bir bildiri yayınlamıştır. Eğer gerçek öyleyse Mahmut Abbas’ın Çin’in kurnaz yalanlarını ortaya çıkarmak için Doğu Türkistan’daki soykırımı gerçeğini kabul eden, kınayan ve meşru mücadelemizi destekleyen resmî açıklama yapması icap etmektedir.
Ayrıca söz konusu beyanlar Filistin davasını da zedeler. Filistin davası biz Müslümanlar için Çin’in soykırım suçunu meşrulaştırmaya alet edilmekten daha kutsal bir davadır. Doğu Türkistan bağımsızlık mücadelesi ve insan hakları faaliyetleri bir halkın meşru varoluş mücadelesidir ve hiçbir zaman terör ile örtüşen bir yanı olmamıştır. Doğu Türkistan’ın işgalini kabullenmek, devam eden soykırım gerçeğini inkâr etmek ve haklı direnişi terör olarak nitelendirmek, Filistin işgalinin kabulü, devam eden insan hakları ihlalleri gerçeğinin inkârı ve direniş mücadelelerinin de terör olarak nitelendirilmesine yol açacaktır.
Çin Doğu Türkistan’ı işgal ettiği 74 yılda bölgede Uygur ve diğer Türk Müslüman gruplara yönelik sistematik asimilasyon politikası uygulamaktadır. Çin'in Doğu Türkistan politikası, asıl etnik ve inançsal kimliğinin yok edilmesi ve bölgenin Çin'e tamamen entegre edilmesi çerçevesinde şekillenmektedir. Çin Terörist Devleti Doğu Türkistan’da 2016 tarihinden itibaren 8 milyona aşkın insani toplama kamplarında tutsak olarak tutmaktadır. Çin İslam karşıtı politikaları ile Doğu Türkistan’daki kutsal öneme sahip 16 bine aşkın camii yıkmış, barlara ve eğlence merkezlerine çevirmiştir. Cemaat önderleri, dini alimler, gazeteciler, yazarlar ve iş adamlarını hapse atmış, öldürmüş ve türlü işkencelere maruz bırakmıştır. Ayrıca Melek Yuvası adı konulmuş Çocuk kamplarına hapsedilen milyonlarca Doğu Türkistanlı çocuklar Çinlileştirilmektedir. Çin’in bu faşist politikaları uluslararası arenada insan haklarını savunan birçok kuruluşlar, devletler, Londra Uygur Soykırımı Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konsey’i tarafından insanlığa karşı suç ve soykırım olarak nitelendirilmiştir.
Doğu Türkistanlılar Filistin halkının maruz kaldığı zulme hiçbir zaman duyarsız kalmamıştır. Filistinlilerin haklı mücadelesini Uluslararası toplum ve Müslüman toplumları ile aynı görüşü benimseyerek takdir etmekte, Filistin halkının insan hakları faaliyetlerini desteklemekte ve meşruiyetini tanımaktadır.
Ayrıca Doğu Türkistanlılar Filistin yönetimi, Filistin halkı ve sivil toplum örgütlerinden Doğu Türkistan meselesinde bizimle ayni hassasiyeti ve anlayışı sergileyerek, Doğu Türkistan’ın 1949’da işgal edilmiş, 74 senelik süreçte işgal siyasetlerine maruz kalmış ve günümüzde ise sistematik olarak soykırıma tabi tutulmuş bir toprak olduğu gerçeğini kabullenmesini ve haklı direniş mücadelelerimizde bizim de yanımızda olmasını ve Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü meşrulaştırma çabalarını tüpten reddetmesini bekliyoruz.
Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği olarak, Doğu Türkistan’ın İslam aleminin bir parçası olduğu gerçeği çerçevesinde, inançsal ve insan hakları değerlerine dayanarak, bölgesel dengeleri gözeterek Doğu Türkistan davasının İslam aleminde bilinmesi, benimsetilmesi ve desteklenmesini hedefleyerek, siyasi, sosyal ve kültürel faaliyetler yürütmekteyiz ve Müslüman toplum ve hakaretler ile iş birlikleri içerisinde ilerlemekteyiz. Biz bugünkü basın açıklamasının çok kıymetli ve anlamlı olduğunun altına bir daha çizmekle beraber, Mahmut Abbas’ın Çin ile ortak açıklaması ve önceki dönemlerde İslam alemini temsil edeceğini iddia eden şahsiyet ve kurumların Çin’in zulmünü meşrulaştıran açıklamalarını Müslüman dayanışma ruhuna zarar veren büyük yanlışlıklar olarak nitelendiriyoruz.
Son bir yıldır Çin Orta Doğu bölgesinde siyasi müdahalede bulunmaktadır. Orta Doğu’nun zengin kaynaklarına göz diken Çin, bölgeyi yayılmacı politikalarının enerji güvenliğini temin eden bir kaynak olarak görmektedir. Çin’in Orta Doğu yayılmacılığı bölgede daha çok iç savaşı, zulmü, dengesizliği, ülkelerin borç tuzağına düşmesini ve Müslüman dayanışma anlayışının yıkılmasını ifade edecektir. Çin’in Filistin açılımı ise sadece kendinin gayrimeşru kanlı ve suçlu duruşunu örtbas etmek için yaptığı iyi düşünülmüş bir PR çalışması olup, Çin’den Filistin halkına hiç hayır gelmeyecektir.
Son olarak burada Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın Doğu Türkistan açıklamalarını kınayan MHP lideri sayın Devlet Bahçeliye ve bu konuda Türkiye devletinin hassasiyetini gösteren, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dış ilişkiler komisyonu üyeleri ve İYİ Parti Ankara Milletvekili sayın Prof. Dr. Kürşat Zorlu'ya şükranlarımızı iletiyoruz.
Ayrıca burada bizimle dayanışma ruhu içinde ziyaretimize gelen, Dr. Nawaf Hail Takruri liderliğindeki Filistin Alimler Birliği heyetine, İrfan Tatlıoğlu başkanımız ve İsmail Mansur Özdemir beyefendinin liderliğindeki Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliğine ve tüm Filistinli örgüt temsilcilerine ve vatandaşlarına içtenlikle teşekkürlerimizi sunuyoruz. Gazeteci arkadaşlarımıza da Dünyaya sesimizi duyurduğu ve Doğu Türkistan davasını destekledikleri için minnettarız.
Sevgi ve saygımla:
Hidayet Oğuzhan
Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği Genel Başkanı
24/06/2023
Bildiriler


