EN AR UY
Soykırımı Hemen Durdur
Bugün, 100'den fazla Müslüman örgütün yanı sıra, çokça aktivist ve akademisyenin katıldığı Stand4Uygurs (Uygurlar için ayağa kalk) uluslararası kampanya kapsamında, Çin'i Doğu Türkistan, Tibet ve diğer işgal altındaki topraklardaki insanlığa karşı işlediği suç ve soykırımdan sorumlu tutmak için uluslararası çapta tüm topluluklarla tek ses ve tek duruşla buradayız. Biz Çin soykırımını protesto etmek ve adalet ve özgürlük seven herkesin bize katılması için çağrıda bulunmak amacı ile buradayız.
Biz Doğu Türkistan halkı, Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği ve Doğu Türkistan Yeni Nesil Hareketi olarak bugün aynı amaç ve inancı benimseyen farklı topluluklardan kardeşlerimizle birlikte Saraçhane Parkında Çin soykırımına hayır demeye ve uluslararası toplulukları, ülkeleri ve kişileri bu soykırımı durdurmak için harekete geçmeye çağrıda bulunmak için bir arada bulunmaktayız. Soykırımı Hemen Durdur diye bağırmak için buradayız.
Doğu Türkistan’daki güncel durum ise: Doğu Türkistan halkı 70 yılı aşkın süredir Çin işgali altında asimilasyon, katliam, soykırım ve diğer insan hakları ihlallerine maruz kalmış, 3 milyonu aşkın insan sebepsiz yere toplama kamplarına kapatılmıştır. Çin, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele adına, Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Etnik grupları hedef alarak kitlesel öldürme, beyin yıkama, aileleri parçalama, ömür boyu hapsetme, organ çalma, cinsel taciz, zorla çalıştırma ve diğer sayısız suç yoluyla sistematik soykırım uygulamaktadır. Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine göre bu suçlar açıkça Soykırımdır.
Birçok insan hakları raporu, toplama kampları tanıkları ve “Xin Jiang Polis Dosyaları” gibi sızdırılmış belgeler, Çin'in işgal altındaki Doğu Türkistan'da Soykırım işlediğini inkar edemez ayrıntılarla dünyaya göstermektedir. Geçen yıl Londra'da kurulan Uygur Mahkemesi, Xi Jin Ping Yönetimi altındaki Çin Otoritesinin Doğu Türkistan'daki Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlardan sorumlu olduğu sonucunu yayınlamıştır.
Bahsedilen tüm suçlar ideolojik olarak İslamofobi ve ırkçılığa dayanmaktadır. Müslüman olmak, Uygur olmak, Kazak veya Kırgız olmak, Çin'in sizi öldürmesi, tutuklaması ve ortadan kaldırılması gereken tehdit olarak algılanması için yeterli bir nedendir. Toplama kampları, İslam yasağı, asimilasyon politikaları ve demografik değişim soykırımın esas yöntemleridir. Söylendiği gibi, milyonlarca masum insanın tutulduğu binden fazla toplama kampı bulunmakta, Ana dil yasaklanmış, mülklere el konularak Çinli yerleşimcilere hibe edilmiş, Çocuklar ailelerinden zorla alınmış ve Çinli yerleşimcilere evlat edindirilmiş veya Melekler Yuvası adı verilen çocuk kamplarına hapsedilmiştir. Bugün Doğu Türkistan’da 15 binden fazla cami yıkıldı veya gece kulübüne dönüştürüldü. İslam veya kültürel kimlikle ilgili her şey Terörün alameti olarak belirlenip yok edildi. Çinli yerleşimcilerin sayısı arttıkça Doğu Türkistanlıların nüfusu azaltıldı. Bunlar kesinlikle katliam ve soykırımdır. Burada şunu demek istiyorum ki, Uluslararası toplum İslamofobi, ırkçılık ve nefret suçlarıyla mücadele ederken, Çin rejiminin dünyanın en ırkçı, İslamofobik ve totaliter güç olduğu gerçeği kabul edilmelidir.
Bugün Biz Doğu Türkistanlılar olarak, umut ışığını gördük, dünyanın dört bir yanındaki adalet seven insanlar, Müslümanlar bizim için ayağa kalktı, Çin soykırımını durdurmak için bizim yanımızda duruş sergiledi. Ancak gerçek etki yaratmak için, acil ve gerekli eylem olarak Çin menşeli ürünleri, özellikle de köle işçilik ürünleri boykot edilmelidir. Doğu Türkistan'daki Uygurlar, erkek ve kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, Çin ve uluslararası üretim tesislerinde, toplama kamplarında ve pamuk tarlalarında köle işçi olarak çalışmaya zorlanmaktadır. Çin ile suça ortak olmamak için bu kanlı ürünleri boykot etmeliyiz. Çin Doğu Türkistan halkını katlediyor ve eziyorsa, bunu Çin’den başlayıp, Doğu Türkistan'ı geçerek Avrupa'ya kadar uzanan Yeni İpek Yolu'nu inşa etmek için yapıyor. Yayılmacı ideoloji ve strateji ile birleşen ekonomik ve siyasi çıkarlar devam eden bu soykırımın ve işgalin arkasındaki ana etkendir. O yüzden Çin kendinin bu kanlı ürünlerinin boykot edileceğini bildiğinde duracak ve çekinecektir.
Son olarak, uluslararası şirketleri, fabrikaları, üretim zincirlerini ve ürün belgelendirme kuruluşlarını Doğu Türkistan’daki köle işçiliği durdurmak için üretim tesislerini kapatmaya çağırıyoruz. Uluslararası kuruluşlardan, insan hakları örgütlerinden ve Türkiye başta olmak üzere, bağımsız devletlerden, Çin'in devam ettirdiği soykırıma karşı tutumunu uluslararası seviyede açıkça ifade etmelerini ve Doğu Türkistan'da yaşananların soykırım olduğunu kabul etmelerini talep ediyoruz; Çin'in Doğu Türkistan'da yaşattığı vahşeti ve sömürgeciliği sona erdirmek ve orada yaşayan milyonlarca insanı kurtarmak ve uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Demokratik ve hak hukuk seven hükümetleri İdris Hasan ve diğer Uygur Türklerini Çin’e iade etmemelerini talep ediyoruz.
Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği
31/07/2022

Bildiriler